Begonyalarla süslü, daracık, taş kaplı sokakları ile Eski Datça, konuklarına adeta görsel şölen yaşatıyor. Ünlü şair Can Yücel’in yaşamının bir bölümünü geçirdiği mahalleyi Datça gezilecek yerler listesinin ilk sırasında önermemin diğer nedeni ise M.Ö. 11. yüzyıla uzanan tarihe sahip olması. Zengin tarihini öğrenmek için arkeoloji araştırmalarının halen daha sürdüğü yerleşim bölgesini dolaşırken bol bol fotoğraf çekebilir; pansiyon evlerde veya butik otellerde konaklayarak, huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz.
Demokrasinin ilk örneklerinin yaşandığı Knidos Antik Kenti, ilk olarak ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki Dalacak Burnu’nun Burgaz Mevkii’nde kurulmuş. Adalardan gelen Dorlar’ın kurduğu şehir, M.Ö. 4. yüzyılda ise bugün kalıntıların bulunduğu Tekir Burnu’na taşınmış. Palamutbükü minibüslerini kullanarak kolaylıkla ulaşabileceğiniz antik kentte 1967 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucunda nekropol alanı, küçük tiyatro, odeion ile Afrodit ve Apollo’ya adanmış tapınak kalıntılarına ulaşılmış. Bölgede gezerken muhteşem manzaraya sahip Knidos Feneri’ne zaman ayırmayı sakın unutmayın.
Denizinin sığlığı ve rüzgâra karşı korunaklı yapısı nedeniyle özellikle çocuklu ailelerin tercih ettikleri Hayıtbükü Plajı, Datça ilçe merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Mesudiye Köyü’nde bulunuyor. Daire biçimli, küçük koyun etrafında konaklayabileceğiniz veya günübirlik gidecekseniz şezlong, şemsiye temini gibi hizmetlerinden yararlanabileceğiniz yeterli sayıda tesisi faaliyet gösteriyor. Plajı kumlarla kaplı Hayıtbükü’ne yaz aylarında gitmeyi planlıyorsanız, yoğunluktan etkilenmemek için sabahın erken saatlerini tercih etmenizde fayda var.
Doğa ile iç içe, huzur dolu tatil geçirmek için Datça’da tercih edebileceğiniz bir diğer bölge ise Ovabükü Plajı. Hayıtbükü’nün 1 kilometre kadar ilerisinde yer alan plaj, uzun olduğu için yoğunluk yaşanmıyor. Plajı kum ve çakıl karışımı olan, denizi çabuk derinleşen koyun sahili boyunca taze deniz ürünlerinin tadına bakabileceğiniz çok sayıda yeme-içme ve konaklama tesisi hizmet veriyor.
Ilgın ağaçlarının gölgesinde oturup, keyifli zaman geçirmek ve Akdeniz’in turkuaz renkli sularında serinlemek için Palamutbükü’nü Datça gezilecek yerler listelerinize dâhil edebilirsiniz. Son yıllarda oldukça popüler hale gelen koy, Datça’nın merkezine 20 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Sıkışıklık yaratmayacak kadar geniş boyutlardaki sahili genelde çakıl taşlarıyla kaplı; ancak doğusunda kumluk alanlar da bulunuyor. Tüm gününüzü çabuk derinleşen denizinde yüzerek geçirebileceğiniz plajda dinlenmek ve bir şeyler atıştırmak isterseniz arka tarafındaki tesislerden faydalanabilirsiniz.
Merkezin 3 kilometre uzağında yer alan Kargı Koyu, etrafındaki tepelerin kuzey rüzgârlarını engellemesi nedeniyle sakin yapıda. Çevresindeki yüksek kesimlere çıkarak harika bir manzara izleyebileceğiniz, çevresi okaliptüs ağaçlarıyla kaplı koyun sahili ve denizinin ilk 10 metrelik kısmı çakıllı. Bu özelliklerine rağmen plaj, pırıl pırıl denizi ve sakin ortamı nedeniyle gezginlerin yoğun ilgisini çekiyor. Merkeze yarım saatlik yürüyüş mesafesindeki koya, dilerseniz belediye denetimli minibüslerle kolayca ulaşabilirsiniz.
Ünlü şairin ismiyle anılan sokağın içerisindeki Can Yücel’in Evi, merkeze uzaklığı yaklaşık 3,5 kilometre olan Eski Datça’da yer alıyor. Datça aşığı sanatçının 1986’da satın aldığı ve mütevazı bir hayat yaşadığı evin kütüphane olarak düzenlenen bölümünde Yücel’e ait fotoğraflar, notlar ve kitaplar sergileniyor. Eğer 12 Ağustos tarihinde burayı ziyaret ederseniz, anma törenini izleyebilir ve ailesinin, Mimar Ersen Gürsel’den yardım alarak oluşturduğu Can Evi Kütüphanesi’ndeki anı defterine düşüncelerinizi yazabilirsiniz.
Hayıtbükü’nün tam karşısında bulunan ve buradan 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Kızılbük, kum-çakıl karışımı sahile sahip. Komşusu gibi yeşilin maviyle buluştuğu plaj, sakin yapısıyla gezginlerin beğenisini kazanıyor. Koyun bu kesiminde denize girmek isterseniz yeme-içme ve şezlong, şemsiye gibi ihtiyaçlarınız için yakınındaki tesislerden faydalanabilirsiniz.